Burun dolgusu estetik amaçlarla tercih edilen bir yöntemdir. Ancak bu prosedür bazı riskler barındırır. Özellikle damar tıkanıklığı gibi ciddi komplikasyonlar yaşanabilir. Dolgu maddesinin yanlışlıkla damarlara enjekte edilmesi durumunda beslenme bozukluğu veya körlük gibi durumlar ortaya çıkabilir. Ayrıca cilt nekrozu ve enfeksiyon gibi diğer olası sorunlar da görülebilir. Granülomlar ve sürekli şişlik de bu işlemin potansiyel sonuçları arasındadır. Yetkin olmayan uygulayıcılar bu riskleri artırır. Her ne kadar nadir olsa da bu komplikasyonlar ciddi ve kalıcı hasarlara yol açabilir.
Burun dolgusu uzun vadeli riskleri var mı?
Burun dolgusu işlemleriyle ilişkili uzun vadeli riskler oldukça çeşitlidir. Enjekte edilen dolgu maddeleri yanlışlıkla damarlara girerse veya bu damarlara baskı uygularsa ciddi vasküler komplikasyonlara neden olabilir. Bu doku nekrozuna yol açabilir ve en kötü senaryoda görsel kayıplar meydana gelebilir. Vücut zamanla dolgu maddelerine karşı tepki olarak granülomlar oluşturabilir. Bu durum aşağıdaki gibi olumsuz etkilere sahip olabilir:
- Kronik inflamasyon
- Tedavi zorluğu
- Cerrahi müdahale ihtiyacı
Dolgu maddesinin yer değiştirmesiyle asimetri veya istenmeyen yumrular oluşabilir. Bu estetik görünümde bozulmalara sebep olur. Ayrıca dolgu işleminden sonra enfeksiyonlar gelişebilir ki bu da cilt altında apse veya kronik inflamasyon şeklinde belirebilir. Bazı hastalarda dolgu maddesine karşı aşırı duyarlılık reaksiyonları gelişebilir. Bu reaksiyonlar ciltte hafif şişlikten sistemik yan etkilere kadar uzanabilir.
Uygulanan dolgu maddesi veya teknik uygun olmazsa burun yapısında kalıcı deformasyonlar olabilir. Bu durum cerrahi düzeltmeyi gerektirebilir. Son olarak bu tür estetik veya fonksiyonel komplikasyonlar hastalar üzerinde derin bir psikolojik etki yaratabilir. Dolayısıyla burun dolgusu yaptırmayı düşünen kişilerin işlem öncesinde bu uzun vadeli riskleri dikkatle değerlendirmeleri önem taşır.
Burun dolgusu kalıcı hasara neden olabilir mi?
Burun dolgusu çeşitli komplikasyonlarla ilişkilendirilebilir ve bazı durumlarda kalıcı hasara yol açabilir. Dolgu maddesinin yanlış damarlara enjekte edilmesi durumunda burun bölgesinde kalıcı şekil bozukluklarına neden olan vasküler komplikasyonlar meydana gelebilir. Ayrıca enjekte edilen bölgedeki kan akışını bloke ederek beslenme bozukluğu ve nekroz riskini artırabilir.
Kalıcı hasarların başında körlük riski gelir. Dolgu maddesinin gözlere kan taşıyan damarlara ulaşması genellikle geri dönüşü olmayan retinal arter tıkanıklığına neden olabilir. Bu dolgunun yanlışlıkla oküler kan beslemesine bağlantılı bir damara enjekte edilmesiyle ortaya çıkar.
Uygulama sırasında yapılan hatalar aşağıdaki gibi ciddi sonuçlar doğurabilir:
- Granülom oluşumu: Kronik inflamatuar yanıtın bir belirtisidir.
- Dolgu migrasyonu: Malzemenin yer değiştirmesiyle ortaya çıkar.
- Kalıcı cilt renk bozuklukları veya yara izleri: Uygunsuz enjeksiyon teknikleri sonucunda meydana gelir.
Dolgu komplikasyonlarının tedavisi genellikle hyaluronidaz enzimi kullanılarak yapılır. Ancak daha yeni ve çapraz bağlı dolguların çözülmesi daha zor olabilir. Bu tedavinin zaman alıcı ve zorlu olmasına neden olur ve kalıcı hasar riskini artırabilir.
Burun dolgusundan hangi komplikasyonlar doğabilir?
Burun dolgusundan doğabilecek komplikasyonlar farklı şiddetlerde ve sıklıklarda gerçekleşebilir. Özellikle küçük komplikasyonlar daha sık rastlanan yan etkiler arasındadır. Bu kapsamda;
- Morarma dolgu işleminden sonra enjeksiyon bölgesinde belirgin olabilir ve birkaç gün içinde iyileşme gösterebilir.
- Şişme işlem sonrası ortak bir reaksiyon olarak karşımıza çıkar.
- Eritema yani kızarma bölgesel olarak kısa süreli görülebilir.
- Ağrı ve hassasiyet de sık karşılaşılan durumlar arasında yer alır ve genellikle kısa sürede azalır.
Bunların yanı sıra büyük komplikasyonlar daha ciddi ve nadiren görülen yan etkilerdir. Bu tür komplikasyonlar arasında;
- Damar tıkanıklığı dolgunun yanlışlıkla bir kan damarına enjekte edilmesiyle meydana gelebilir ve acil müdahale gerektirebilir.
- Deri nekrozu kan akımının kesintiye uğraması sonucu oluşabilir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
- Enfeksiyonlar da nadir görülmekle birlikte zaman zaman ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Çok nadir görülen ancak son derece ciddi olan komplikasyonlar ise şunlardır;
- Görme kaybı dolgunun göz damarlarını tıkaması sonucunda ortaya çıkabilir ve kalıcı zararlara neden olabilir.
- Serebral komplikasyonlar çok nadir durumlarda beyin iltihabı gibi ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir.
Burun dolgusu herkes için güvenli mi?
Burun dolgusu işlemleri bazı riskler içerir ve her birey için uygun olmayabilir. Yüz anatomisinin büyük değişkenlik göstermesi dolayısıyla özellikle burun gibi hassas bölgelerde kan damarlarının yeri tahmin edilemez. Bu durum işlem sırasında yanlışlıkla damar tıkanıklığına yol açabilir ki bu da ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. En ciddi komplikasyonlardan biri vasküler basıdır. Dolgunun bir kan damarını tıkaması halinde doku nekrozuna ve nadiren retinaya giden kan akışının engellenmesi sonucu körlüğe kadar gidebilen sonuçlar doğurabilir.
Dolgu maddeleri arasında hyaluronik asit en sık kullanılanlardan biridir çünkü diğer kalıcı dolgu materyallerine göre daha düşük risk taşır ve ters etkileri geri dönüştürülebilir. Yine de bazı durumlarda komplikasyonlara neden olabilir:
- Şişme ve yumrulu olma
- Nadir durumlarda damar tıkanıklığı
Deneyimsiz hekimlerin komplikasyon riskini artırdığı bilinmektedir. Burun dolgusu işlemleri özellikle tekrarlandığında kümülatif riskleri beraberinde getirir. İstenilen sonucu uzun vadede korumak için tekrarlanan dolgu enjeksiyonları gerekir ve bu süreçte cilt yapısında deformasyonlar ve incelmeler meydana gelebilir.
Dolgu işlemi tüm hastalar için ideal değildir ve büyük yapısal değişiklik gerektiren durumlar için cerrahi müdahaleler daha uygun sonuçlar verebilir. Özellikle karmaşık burun yapısına sahip bireyler veya büyük yeniden şekillendirmeler gerektiren kişiler için dolgu yöntemi riskli olabilir. Rinoplasti ameliyatı sonrası küçük deformasyonların düzeltilmesinde burun dolguları etkili olabilir; ancak bu durumda bile değişen kan akışı ve doku yapısı nedeniyle riskler artabilir.
